Açıklama:

Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Tarım Programı’nda okutulan ders kitabı, 2011 basımı. Gene çok faydalı ve satır satır okunmasında fayda olan bir kitap. 234 sayfadan oluşuyor, bölüm yazarları şu şekilde:

Doç. Dr. Abdullah Karasu ( Ünite 1)

Prof. Dr. Nevzat Yürür ( Ünite 1,3,4)

Prof. Dr İlhan Turgut ( Ünite 1,5,6)

Prof. Dr. Köksal Yağdı( Ünite 2,9)

Prof. Dr. Ramazan Doğan (Ünite 3,4)

Prof. Dr. Yavuz Emeklier ( Ünite 5,6)

Prof. Dr. M. Sait Adak ( Ünite 7,8)

Prof. Dr. Cemalettin Yaşar Çiftçi ( Ünite 7,8)

Prof. Dr. Nazan Dağüstü ( Ünite 10)

 

Gelelim bölümlere:

1. Tarla Tarımı

Tarla tarımı genellikle tek yıllık ve otsu bitkilerin yetiştirilmesi konusunu ele alır. Tarla bitkileri tahıllar, yemeklik tane baklagiller ve endüstri bitkileri başlıkları altında incelenir.

Yıllık yağışı 500 mm, vejetasyon devresinde 200 mm yağış olan yerlerde sulama yapmadan kuru ziraat yapılır.

Toprak işlemede üç yöntem kullanılır;

1- Yırtarak; dişli tırmıklar, karasaban, kültüvatör, taban yırtan pulluklar vb ile yapılır.

2-Devirerek; kulaklı( soklu) pulluklar, diskli pulluklar, diskaro vb ile yapılır.

3-Alttan toprak işleme; kazayakları, kırlangıç kuyruğu pulluklar vb ile yapılır.

Nadas çeşitleri şunlardır; güz nadası( anız bozmadan Ekim ayı başına kadar), yarım nadas( anız bozmadan ilkbahar ekimine kadar), tam nadas( 1 yıllık), kara nadas ( anız bozma yapılmadan, Mart sonundan Ekim başına kadar işleme), anızlı nadas ( anız bozma yapılmadan)

Nadasta en uygun toprak işleme zamanı, genç bitkilerin toprak yüzünde en çok 5-10 cm veya 3-5 yapraklı oldukları devredir.( Sayfa 7)

“Güzlük ekimin daha yüksek verim sağlayabilmesi için, bitkilerin 3-5 yapraklı olarak kışa girmeleri istenen bir durumdur. Bunun için ekim sıcaklığı sonbaharda 5-8 derece olduğu 10-15 Ekim ( Orta Anadolu için) uygundur.” Sayfa 7

Ekim derinliğinde çin kını uzunluğu önemlidir, genel olarak kışlık ekimde 4-6 cm kalınlığında toprak tabakasına ekim yapılabilir.

Tınlı topraklarda kardeşlenme oranı daha iyidir bu nedenle m2’ye daha az tohum kullanılabilir. Kireçli ve kumlu topraklarda, ilkbaharda zor ısınan topraklarda çok daha fazla sayıda bitki gereklidir( Sayfa 8).

Bölümde ekim yöntemleri, gübreleme, bakımdan bahsedilmektedir.

Hasadın tane ile başakcığın bağı tam kopmadan ve tanedeki su oranı %18,5-14,5 arasında iken yapılması gerekir.

2. Tohumluk

“Yaşam süreleri bakımından tohumlar üç gruba ayrılırlar:

1- Mikrobiyotik tohumlar; yaşam süresi 3 yıldan azdır.

Birkaç gün olanlar; söğüt, kavak, şeker kamışı, çay

Bir yıl olanlar: Yer fıstığı

İki yıl olanlar: Soğan, mısır

Üç yıl olanlar: Bezelye, fasulye

2- Mezobiyotik Tohumlar; yaşam süresi 3-15 yıl arası olanlar

Dört yıl olanlar; mercimek, hardal, kuzu kulağı

Altı yıl olanlar: Pancar, bakla, kabak

On yıl olanlar; Hıyar, hindiba

Onbeş yıl olanlar; yüksük otu

3- Makrobiyotik; yaşam süresi 15 yıldan fazla olanlar

Nilüfergillerde bazı türlerde 250 yıl, sinemaki 110-115 yıl.” Sayfa 26

Gün uzunluğu tepkileri bakımından bitkiler üçe ayrılır;

Kısa gün bitkileri -12-14 saatten daha az gün uzunluğuna ihtiyaç duyan, mısır, darı, tütün, çeltik gibi bitkiler,

Uzun gün bitkileri; 12-14 saatten daha uzun gün uzunluğuna ihtiyaç duyan, buğday, arpa, çavdar, yulaf, patates, bezelye gibi bitkiler

Nötr gün bitkileri çiçeklenmede gün uzunluğu süresinden etkilenmeyen pamuk, ayçiçeği, domates, fasulye, bakla gibi bitkiler.

Sertifikalı tohumlar üç kademede olabilir; elit tohum, orijinal tohum, sertifikalı tohum.

3. Serin İklim Tahılları ( Genel)

“Yüksek rakımlarda yetişme bakımından şu şekilde sıralanırlar; buğday, arpa, tritikale-buğday ve çavdar melezi-, çavdar, yulaf.

Çavdar kar örtüsü olmaksızın -30 dereceye dayanır. Ekmeklik buğdaylar, makarnalık buğdaya göre soğuğa daha dayanıklıdır( -35, kar altında -45 derece), makarnalıklar -15’den sonra zarar görürler.

Serin iklim tahıllarının 1 gram kuru madde oluşturmak için tükettikleri su miktarı 500-700 gramdır.”(Sayfa 40)

“Tınlı killi dolma topraklar bütün tahıllar için en iyi topraklardır.

Hektolitre ağırlığı kaliteyi gösterir, buğdayda 65-84  kg, çavdarda 65-80, tritikalede 70-75, arpada 50-76, yulafta 33-55 kgdır.” (Sayfa 41)

Serin iklim tahıllarının gelişme devreleri şunlardır; çimlenme( ışık bir çimlenme faktörü değildir), nem, sıcaklık ( en düşük çavdar ve tritikalede 1-2, buğday,arpa ve yulafta 4-5, ideal olarak 20-25’dir), oksijen.( Sayfa 42-43)

Çim kökü sayısı en fazla arpadadır, en az derine inen de arpadır.

Tohum 6-8 cm’den daha derine ekilirse sarı kıvrım yaşanabilir.

Kışlık ekimlerde ve seyrek ekimlerde kardeşlenme çok, yazlık ekimlerde ve sık ekimde kardeşlenme azdır.Aşırı kardeşlenme tane verimini düşürür, çoğu zaman saman verimini arttırır. ( Sayfa 46)

Yaprak kını, arpa ve yulafta tüysüz, buğday, çavdar ve bazı yulaf türlerinde tüylüdür. Kulakçık arpada iyi gelişmiş, buğday ve arpada az gelişmiş, çavdarda hiç gelişmemiştir. Dış kavuz buğdayda iyi gelişmiş, yulafta çok uzun tüysüz ve kayık şeklinde olup saydam yapıdadır. Çavdarda dış kavuzlar daralmıştır. Arpada iyice daralmış ve ince bir durum almıştır. (Sayfa 49)

Serin iklim tahıllarında çiçek erseliktir, yani dölleme kendinedir.

Tanede besin maddeleri birikmesi yani erme devreleri şunlardır; süt erme( protein birikmesi), sarı erme ( nişasta birikmesi), fizyolojik erme, tam erme ve ölü erme.

Dönme tahıllarda beklenilen tane özelliğinin yani sert tane beklenirken yumuşak, ya da yumuşak beklenirken sert tane elde edilmişse buna dönme denir. Dönmeye tür ve çeşit özelliği, yazlık ve kışlık ekim( kışlık ekim bol verim, yazlık ekim ise kaliteli ürün verir), besin maddeleri, yağışlar.( Sayfa 51)

Camsı tane yapısı üründe protein oranının yüksek olduğunu bildiren dünyada kabul görmüş bir kalite faktörüdür, %80 üstü camsılık üzerindeki ürünlere prim ödenir.

Depolamada, ürünün içindeki su oranı %10’dan azsa yığınlığı 6 m’yi geçebilir.

Saklama yeri 1,5-2 m derinlikte 1-1,5 m genişlikte kuyular olabilir, tahta kerpiç, taş tuğla ambarlar olabilir, beton ve çelik silolar olabilir veya 7-8 m taban genişliğinde poliüreten örtülü açıkta depolama yapılabilir.

4. Buğday, Arpa, Yulaf, Çavdar, Tritikale

Buğdayın gen merkezi olarak Anadolu, Batı İren ve Kafkasya kabul edilmektedir.

Buğdayın kromozom sayısına göre sınıflandırması şöyledir:

Diploid grup

Tetraploid grup, durum buğdayı olarak da bilinen makarnalık buğdaydır, Türkiye’de ve dünyada en önemli buğday türüdür.

Hegzaploid grup, ekmeklik buğday türüdür.

Derin killi-tınlı, tınlı killi  ve yeterli humusu, fosfor ve kireci olan kumlu-tınlı topraklar en iyi buğday topraklarıdır. Toprak işleme kırlangıç kuyruğu gibi aletlerle yüzeysel yapılmalıdır. Fosforlu gübreleme ekimle, azotlu gübreleme yarısı ekimle yarısı da kardeşlenme sonu, sapa kalkma döneminde verilebilir.

Yağışın 600 mm altında olan yerlerde kışlık buğdaylar yazlıklara göre daha çok tane verir. Orta Anadolu’da ekim zamanı çim yatağındaki hava sıcaklığının 5-8 derece olduğu10-15 Ekim arasıdır. Ekim derinliği kışlıklarda 4-6 cm’dir.

Buğdayın başlıca hastalıkları sürme ve pastır. Başlıca zararlıları ise süne, kımıl, zabrus, bambul ve çekirgelerdir.

Arpa

Arpa ilk kültüre alınan bitki olup, kökeni Ege ve Doğu Akdeniz’dir. Türkiye’de hem yemlik( altı sıralı) hem de biralık ( iki sıralık) beyaz arpa yetiştirilir. Hem dünyada hem de Türkiye’de en fazla iki sıralık arpa türleri yetiştirilir. İki sıralı arpalarda hektolitre ağırlığı, aynı ekolojide yetişen altı sıralı arpalardan daha yüksektir( Sayfa 73)

Arpanın iklim ve toprak istekleri yüksektir. Fazla sıcak ve soğuk olmayan yerlerde, nötr nemli topraklarda yetişir. Gübre istekleri fazladır. Kışlık ekimde 4-6 cm, yazlık ekimde 3-4 cm’e ekilir. Arpada tane dökme olmaz, ancak başak kırılması şeklinde bir hasat kaybı olabilir.

Hastalıkları, kapalı rastık, açık rastık ve siyah rastıktır.

Yulaf

Yulaf için yıllık yağışı 700-800 mm civarı olan yer uygundur, toprak seçiciliği azdır, yeteri kadar nemi olan fakir topraklarda da yetişir. Bataklık kurutmasında ilk yetiştirilecek bitkilerdendir. Güçlü kök sistemi ile toprakta fazla organik madde bırakır.İyi bir ekim nöbeti bitkisidir. Hastalıkları; karapas, taçlı pas, yaprak leke hastalığı, yaprak çizgi hastalığı ve rastıktır.

Çavdar

Gen merkezi Anadolu’dur. Kar örtüsü olmadan -30 dereceye dayanır, fakir topraklarda yetişir, bataklıkta ilk yetiştirilecek bitkilerdendir, gübre isteği fazla değildir, en önemli hastalığı çavdar mahmuzudur.

Tritikale

Buğday ve çavdar melezidir, her türlü toprakta yetişir. Tanesinin yemlik kalitesi mısır, buğday ve arpaya benzer.

5. Sıcak İklim Tahılları 1 ( Mısır ve Darılar)

Mısır ( Zea mays L) anavatanı Amerika kıtasıdır.  Güneş enerjisini en etkili şekilde kullanan C4 bitkisidir, ABD’de birim alandan 1900-2000 kg tane mısır verimi alınabilmektedir.

Tek evcikli ( dişi ve erkek çiçekler aynı bitkinin farklı yerlerindedir) olduğundan %99 oranında yabancı döllenir. Saçak kök sistemine sahiptir, kökler bazı koşullarda 2-3 m derinliğe ulaşabilir.

Yüksek verim için fazla sıcaklık ve 400-750 mm su istemektedir. Nötre yakın hafif asidik toprak sever, çapa bitkisidir, genellikle 2-3 kez çapa ister. Topraktan bol miktarda azot, potasyum ve fosfor alır. Rastık, yaprak yanıklığı, koça çürüklüğü, tel kurtları, dana burnu, bozkurt, mısır kurdu, mısır koçan kurdu ve mısır maymuncuğu hastalık ve zararlılarıdır.

Darı

Buğdaygiller familyasının bir kısa gün bitkisidir.Orijini muhtemelen Etiyopya ve Sudan’dır.

“Yüzlerce yıldan beri Afrikalının ekmeği sorgumdan yapılmaktadır. Bazı ülkelerde içkilerin ana maddesi olarak kullanılır. Dünya verimi 2005 yılı için 133 kg/da’dır.

Ana türleri şunlardır;

Sorgum kocadarı, şeker darısı, süpürge darısı, sudan otu, kanyaş- zararlı bir yabancı otytur.

Kumdarı,  beyaz Fransız darısı, kırmızı Fransız darısı, proso millet, hog millet, kahverengi tane darısı, tane süpürge darısı adıyla ülkemizde de boza darısı adıyla bilinir ( Sayfa 103), birim kuru tane için en az su tüketen bitkidir( 1 kg için 308-315 litre). Kısa gün bitkisidir, soğuğa çok hassastır. Tarım işletmelerinde yazlık ekilen mısır, pamuk gibi bitkilerin zarar görmesi durumunda yetiştirilebilir, 50-80 gün vejetasyon süresi vardır, darılar içinde en kısa vejetasyona sahiptir.

Cindarı, dünyada yaygın isimleri cüce darısı, dev darı, Macar darısı, tilki kuyruğu darısı ve kırmızı raladır. Ana yurdu Çin, Güney ve Doğu Asya’dır. Soğuğa ve susuzluğa toleransı çok azdır ama kısa sürede yetişir, taneleri tahıllar içinde en küçük olandır.

Darıların 2005 yılı verim ortalaması 80 kg/da’dır.

Özsuyu preslenerek alınan şeker darısı sap posasının enerji değeri 3800-4300 kkal/kg olup, çam ( 4433 kkal/kg), kayın (3992 kkal/kg) ve meşe (3812 kkal/kg) odunun enerji değerine eşdeğerdir. (Sayfa 107)

Ülkemizde en çok üretilen mısır çeşidi atdişi mısırdır.

6. Sıcak İklim Tahılları 2 ( Çeltik ve Kuşyemi)

Pirinçte üç türlü yetiştiricilik yapılmaktadır; susuz kırçeltiği( upland), sulu 5-50 cm’lik alçak tavalarda(lowland) ve 51-600 cm’lik derin su çeltik tarımı( deepwater).

Ülkemizde hemen hepsi tava çeltiğidir.( Sayfa 114) Türkiye’de çeltik verimi ( 757 kg/da) dünya veriminin ( 430 kg/da) üzerindedir( 2008 yılı).

Çeltiğin Oryza sativa türünün kökeni Himalaya etekleri ve Güneydoğu Çin’dir. Kültürü yapılan ikinci tür olan Oryza glaberrima‘nın orijini ise Nijer nehir deltasıdır.

O. Sativa‘nin üç alt türü geliştirilmiştir;

İndica en eski çeşit olup,taneleri ince uzun ve yassıdır, Hindistan,Endonezya, Filipinler, Tayvan ve Japonya’da yetiştirilir.

Japonica Çin’in Yangtze nehrinin alçak havzalarında, Kore ve Japonya’da yetiştirilir, tane kesiti kısa ve yuvarlaktır, düşük sıcaklığa toleranslı olduğundan ABD ve Avrupa’da yetişir.

Javonica ise geniş, kalın, oval çeşitlidir, yetiştirildiği yerler indica’ya benzer.

Ülkemizde daha çok Japonica ve Javonica yetiştirilir.

Yalnız çiçek kavuzları soyulmuş, işleme ve parlatma işlemi görmemiş taneye kargo- brown rice- denir.

Ülkemizde çeltik vejetasyon süresi 120-150 gün arasıdır.

Çeltik su içindeki erimiş oksijenden yararlanabilen tek tahıl cinsidir. Günlük ortalama 20 C derece sıcaklıkta yetişebilir. Su sıcaklığı 12 derece altında düşmemelidir. Tava büyüklüğü 10 dekardan fazla olmamalıdır. Ekim zamanı ülkemizde Nisan ortası, Haziran sonu arasıdır.

Pirinç ekimi el ilse serpme( ülkemizde en çok kullanılandır), tohum makinesi ile ekme veya fideleme( Japonya’da ve Çin’de çok uygulanmaktadır) ile yapılabilir.

Bir tarlaya en fazla üç yıl üstüste pirinç ekilmelidir, sonra buğday-baklagil karışımı veya yem bitkisi düşünülebilir.

Döllenme kendinedir. Çeltik bitkisi ve salkımı tam sararıp, salkımlar aşağıya doğru sarkınca hasat zamanı gelmiş demektir, tavalar boşaltılır, 6-7 gün sonra hasat yapılır ( Sayfa 122)

Çeltik pirince işlenince 100 kg üründen, 50-60 kg sağlam pirinç elde edilir.

Kuşyemi

Tek yıllık, yazlık bir bitkidir, gen merkezi Batı Akdeniz’dir, daha çok dışsatım için üretilir. Vejetasyon süresi 60-65 gündür. Döllenme kendinedir.

7.Yemeklik Tane Baklagiller 1

Yemeklik baklagiller toprağa yılda genel olarak 5-20 kg/da azot bağlarlar.( Bakla 19 kg/da, mercimek 12 kg/da, bezelye ve börülce 9 kg/da, nohut 8 kg/da, fasulye 5 kg/da)

Tahıl saplarının 1 tonu 70,5 kg proteine sahipken, baklagillerde bu değer 137,4’tür( Sayfa 133).

Fasulye ( Phaseolus vulgaris)

Fasulyenin kökeni Amerika’dır. Tarımı genellikle ılıman kuşakta yaygındır, nötr gün bitkisidir.

Fasulyenin standart çeşitleri şunlardır; tombul, çalı, horoz, dermason, selanik, battal, şeker, barbunya ve bomba. Yüzlek kök sistemine sahiptir, yanlara yaklaşık 65 cm, derine yaklaşık 77 cm yayılır. Boyu da çevresel koşullara bağlı olarak 17-164 cm’ye çıkabilmektedir ( Sayfa 138-139) Fasulye çiçekleri kendi kendine döllenir. Fasulye dondan çok zarar görür, optimum gelişme için ortalama 18-24 C derece sıcaklığa gereksinim duyar. pH 6.0-6.8 arasında uygundur, oldukça yüksek çinko isteği vardır. Fasulye diğer yemeklik baklagillere göre börülce hariç daha geç ekilir. Çimlenme için optimum sıcaklık 16-20 C derecedir ( Sayfa 141). Ekimde sıra arası 40-45 cm, sıra üzeri 20-25 cm’dir. Ekim derinliği ağır toprakta 2.5-5 cm, hafif topraklarda 5.0-10 cm’dir. Bakteri aşılaması verimi %14-45 arasında artırabilir. Ekimden sonra 10-15 gün içinde tohumlar çimlenir.Fasulye yetiştiriciliğinde çimlenmede, çıkışla çimlenme arasında ve çiçeklenmeden hasada kadar olan dönemde sulama yapılır, en önemli susuzluk göstergesi açık-yeşil yaprakların koyu mavi-yeşil renge dönmesidir. Hasat baklanın %80’nin sararıp solgunlaştığı zaman( tane nem oranı %40 iken) yapılır ( Sayfa 143).

Börülce ( Viga sinensis L.)

Börülce iki ayrı kökenden gelmiştir, birincisi İran ve Hindistan iken ikincisi Nijerya ve Etiyopya’dır. Başlıca börülce çeşitleri şunlardır: Ak börülce, karnıkara, sarı göbek, kırmızı börülce. Börülce taneleri karoten ve vitamin B1 yönünden zengindir. Börülce iyi gelişmiş kazık köke sahiptir. Boyu 30-250 cm’e çıkabilir. Çiçekler kendine döller. Verim için gece 22 C derece, gündüz 27 C derece sıcaklık ister. Nötr ve hafif alkali toprakta iyi yetişir.  Ekim ilkbahar son donları sonrası yapılmalıdır. Ekim sıra aralığı 60-90 cm’e sıra üstü 5-12 cm’dir. Ekim derinliği 4.0-5.0 cm’dir. Börülce hasadı dökülmeyi önlemek için baklaların sarardığı ama tamamen kurumadığı zaman yapılmalıdır.

8. Yemeklik Tane Baklagiller 2

Nohut ( Cicer arietinum L.)

Türkiye’nin Güneydoğusu ile Suriye’yi içine alan bölge orijinlidir. Türkiye’deki nohutlar üç alttüre ayrılmıştır: Koçbaşı, kuşbaşı, bezelyemsi.

Nohut 1-2 m’ye inebilen kazık kök sistemine sahiptir, bu nedenle kuraklığa iyi dayanır. Boyu 20-100 cm arasında değişse de, ülkemizde 18-35 cm arasındadır. Yüksek oranda kendine döllenir. Çimlenme sıcaklığı 15-30 C derece, gelişme döneminde ise erken dönemde 29-32 C derece, çiçeklenmede 26-29 C derece ister. Kumlu tınlı toprak ister, tuza dayanıklıdır. Kireçli toprak ister. Sıralı ekimde sıralar arası 25-30 cm, sıra üzeri 10-15 cm’dir. Ekim derinliği 5-7 cm’dir. Ekimde bakteri aşılaması yapılırsa %37-74 arasında verim artışı sağlar. Fosforlu gübre yüksek verim garantisidir ( Sayfa 157-160). En önemli bakımı yabancı otlarla savaştır. Hasat çeşide göre ekimden 95-150 gün sonra yapılır. En önemli hastalıkları fusarium solgunluğu ve nohut antraknozu, en enemli zararları da nohut bakla kurdu ve nohut bruchusu’dur.

Mercimek ( Lens culinaris Medik. )

Büyük tanelilerin kökeni Akdeniz, orta büyüklüktekilerin kökeni ülkemizin dağlık kısımları, küçüklerin ise Afganistan’ın yüksek yerleridir. İnce kazık kök sistemine sahiptir, ana kök üzerinde çok sayıda saçak yan kök da bulunur.Boyu 15-75 cm arasıdır. Çiçekler kendine döllenir. Soğuğa en dayanıklı yemeklik baklagildir. Genellikle uzun gün bitkisidir, yağış isteği fazla değildir. Hafif asidik toprak ister. Toprak işleme yüzlek yapılmalıdır. Hem kışlık hem de yazlık ekilir. Yüksek tane verimi için kışlık ekilmelidir. En uygun ekim 15-2.5-5 cm aralığıdır. Tahıllardan sonra ekilirse azotlu gübre ister. Yetişme döneminde 2 defa ot alımı yapılmalıdır. Hasadı makine ile pek yapılmamaktadır. Hastalıkları ve zararlıları, mantarlar, pas hastalığı, mildiyö ve bruchus’tur( Sayfa 160-166)

Bakla ( Vicia faba L.)

Kültür baklasının kökeni Afganistan- Doğu Akdeniz arasıdır. Kök 100-110 cm’e inebilir.Bitki boyu 20-140 cm arası değişir.Çiçekler kendine ve yüksek oranda da (%30-65 arası) yabancı döllenir. Yetişme süresi 120-200 gündür, verim için 18-27 C derece sıcaklık ister. Kurağa dayanıklı değildir, 600-1000 mm/ yıl yağış ister. Toprak seçiciliği fazla değildir. Yemeklik baklagiller içinde toprağa en fazla azot bağlayan cinstir. Yapraklar dökülmüş ama gövde ve saplar yeşil iken hasat edilir.(Sayfa 166-170)

Bezelye ( Pisum sativum L)

Kökeni birinci derecede Doğu Akdeniz, İran, Kafkasya, Afganistan ve Tibet’e kadar uzanan bölgedir. İnce ana ve yan kökleri bulunur, kökler 110-120 cm’e derine iner, yana doğru ise 50-75 cm yayılır. Çiçekleri kendine döllenir. Çimlenme için optimum sıcaklık 30 C’dir.Ortalama sıcaklık başta 15-28 C derece, sonraki dönemde 18-21 C derece olmalıdır. Günlük ortalama sıcaklık 3.5-9 C derece olduğunda ekim yapılabilir. Kuru tane için hasat baklalar sarardığında yapılmalıdır.( Sayfa 170-174)

9. Bitki Islahı

Bitkisel üretimi arttırabilecek 4 temel faktör vardır; sulama, gübreleme, hastalık ve zararlı kontrolü ile bitki çeşidi.

Tarla bitkilerinin çoğu kendine döllenir, en önemli yabancı döllenenler; ayçiçeği, çavdar, mısır, şeker kamışı, şeker pancarı, yonca’dır.

Beş ana ıslah grubu vardır; seleksiyon ıslahı, kombinasyon ıslahı, hibrit ıslahı, mutasyon ıslahı, yeni ıslah yöntemleri

Kombinasyon ıslahında pedigri yönteminde F2’de, bulk yönteminde F6’da seleksiyona başlanır.

Günümüzde hibrit ıslahı ile mısır ve ayçiçeğinde verim 4-5 kez artmıştır. Hibrit ıslahı kendine döllenen bitkilerde, tohum üretimi daha kolay olan yabancı döllenen bitkilere göre daha az uygulanmaktadır.

10. Tarımsal Biyoteknoloji

Bu bölümde sterilizasyon tekniklerine yer verilmiştir. Burada çok ayrıntıya girmeden birkaç önemli ve ilginç bilgi vermek istiyorum:

Hindistan cevizi sütü sitokinin içerir, sürgün çoğaltılmasında kullanılır, genellikle kök oluşumunu engeller.

En çok kullanılan bitki doku kültürü yöntemleri şunlardır: Kallus kültürü, hücre süspansiyon kültürü, organogenesis, somatik embriyogenesis, meristem kültürü ve mikroçoğaltım, embriyo kültürü, anter ve mikrospor kültürü, protoplast kültürü, genetik materyalin in vitro muhafazası, sekonder metobilit üretimi.

Organogenesis’te kallustan( organize olmamış, farklılaşmamış ve düzensiz çoğalan hücre yığını) bitki rejenerasyonu yapılmak istendiğinde sürgün geliştirmek için kallus, önce düşük oksin ve yüksek sitokinin bulunan ortama aktarılır. Bu amaçla sürgün oluşturan kalluslar yüksek oksin, düşük sitokinin bulunan ortama aktarılır. Eğer ilk önce kallus üzerinde kök oluşumu gerçekleşirse bundan sonra sürgün oluşumu hiç olmaz ya da çok az sayıda olur( Sayfa 215)

Ünitenin sonunda ise yenebilen aşılar adında ilginç bir makale bulunuyor.

 Geri