No Image Available

Erozyon Dede Hayrettin Karaca Kitabı

 Yazar: Şengün Kılıç Hristidis  Yayınevi: Türkiye İş Bankası Yayınları More Details
 Açıklama:

Bu güzel kitabı iyi ki okumuştum, umut verdi, motive etti beni. Hayrettin Karaca çok güzel işler yapmış ve biyografi olan bu kitapta Şengün Kılıç Hristidis ile yaptığı samimi sohbette de kendi dışında da çok güzel işler yapan insanlardan örnekler vermiş. Kitabın başları daha çok özel hayatı ile ilgiliydi, ama ortasından itibaren doğaya olan aşkı daha çok ön plana çıktı. Kitap 488 sayfa ama gözünüzü korkutmasın, çok severek okuyacağınıza eminim. İşbankası Yayınları basmış, ben 3. basımını okudum.

Gelelim kısa özetine:
1. Ah O Bandırma’daki Çocukluk: Bandırma’daki çocukluğundan, ailesinden, babannesinden bahsediliyor, zengin bir ailesi var, babası çorap imalat eden fabrika sahibi bir tüccar.

2. İstanbul’un Yatılı Okulları: Kardeşi Nurettin ile birlikte İstanbul’da yatılı okuyor.

3. Artık Okul Bitti, Şimdi İş Zamanı: 19 Yaşında Bandırma’daki imalathanenin başına geçiyor. O dönem Türkiye’sinde neredeyse hiç bir işyerinde verilmeyen işçi haklarını Karaca imalathanesi işçilerine veriyor; servis, yemek, yıllık izin. İlk eşi Türkan Hanım ile evleniyor, Atay isminde bir oğulları oluyor, ama eşini veremden kaybediyor, beş sene sonra ikinci eşi Sevim Hanım ile evleniyor. Sevim Hanım’dan iki kızı bir oğlu oluyor; Kına, Elif, Halil. Bu bölümde Türkiye’de döviz sıkıntısı çekildiği dönemlerdeki iş yaşantısından da bahsediliyor. Atay ve Halil Beyler şuan hayatta değiller. Elif ve Kına Hanım ise piyanistler.

Gene bu bölümde elmacılığa başlamasından, palmet sisteminden, olgunlaşma ve toplanma dönemi birbirini takip eden elma ve armutlar dikerek, her mevsim pazara ürün sunmasından bahsediyor.

4. Türkiye’nin Sanayi Mamulü İhracatı Macerası
İhracat yapmaya çalışırken yaşadığı zorlukları dile getiriyor. Bu arada botanik bahçelerine olan ilgisi başlıyor. Zeytincilikle ilgili olarak, zeytin agacı sayımızın çok olmasına rağmen veriminin düşük olduğunu dile getiriyor bu nedenle zeytinciliği arttırmanın çözümünün verimi yükseltmeye yönelik araştırma yapmak olduğunu söylüyor. Yabani zeytin ağaçlarının aşılanmasına karşı çıkıyor, çünkü bunların Akdeniz ve Ege’nin doğal bitki türü olduğunu ve aşılanması sonrasında ormanın doğal ekosistemiyle oynanmış olacağını ifade ediyor.

Bu bölümde işveren sendikaları ile ilgili yaptığı işlerden de bahsediyor.

5. Artık Para Kazanmak Yok
Artık ticaret hayatından uzaklaşıp, doğa gezileri yapmaya başlıyor.

6. Bir Dünya Gezgini
Hayrettin Karaca artık dünyadaki arboterumları geziyor, anıt ağaçları ziyaret ediyor, tohum topluyor ve Yalova’daki arboterum işlerine odaklanıyor.  Burada Van Hoy Smith’ten, Jelena De Belder, Dudley Raynal, Fritz Mayer, Turan Baytop, Yücel Çağlar, Adnan Kahveci ile ilgili anıları paylaşıyor. İstilacı bitkilerden ve türlerden örnekler veriyor. Yangın sonrasında hemen ağaçlandırma yapılmaması gerektiğini, birkaç yıl beklendikten sonra oranın kendi kendine yenilemeye başlayacağını belirtiyor. Türkiye ormanlarının yüzden seksenbeşi doğal orman iken, Avrupa’da doğal orman alanlarının yüzde birinin doğal diğerlerinin plantasyon olduğunu söylüyor.

7. Türkiye’nin Gündemi Erozyon
Tema’nın kuruluşundan, Turgut Özal, Süleyman Demirel ve bazı işadamları ile ilgili anılarını aktarıyor. Kırsal kalkınma projelerinden örnekler veriyor. Toprak işlemesinde aslında kara saban benzeri aletlerin en iyi olduğunu, toprağın fazla derinden sürülmemesi gerektiğini belirtiyor. Münavebeli tarımın önemini dile getiriyor. Buğday ekilen bir yere, 3 sene başka ürünler ekilirse, süne zararlısının 2 yıl sonrasında artık orada yaşamadığını ve doğal yöntemlerle bu zararlıdan kurtulmuş olunacağını anlatıyor. Temanın üç hedefinin olduğunu söylüyor; bilgilendirmek, ilgilendirmek ve tepki göstermek. 10 milyar meşe tohumu kampanyasından bahsediyor. Meşe Türkiye’nin doğal agacı, yandıktan sonra bile filizlenebiliyor, meşenin yaşamayacağı yer yok.

8.Türkiye’nin Toprak ve Mera Yasaları Var:
Mera kanunu ve toprak kanunu ile ilgili inatçı çalışmalarını ve mücadelelerini anlatıyor. Korumaya alınan meralar en fazla iki yılda kendilerini yenileyebiliyorlar.

9. Çare: Paylaşma Düzeni
Kirleten öder mantığının çok tehlikeli olduğunu söylüyor, benim param var, rahat rahat kirletirim denemez. İnsan ihtiyacı olandan fazlasını tüketmemelidir.

 Geri