No Image Available

Beyaz Zambaklar Ülkesinde

 Yazar: Grigoriy Petrov  Yayınevi: Koridor Yayıncılık More Details
 Açıklama:

Koridor Yayıncılık’tan çıkan 2017 baskısını okuduğum bu kitap, toplam 239 sayfa. Oldukça uzun bir giriş ile başlıyor, 51 sayfalık olan bu girişte, Rus yazarın, halkını eğitmek için çabaları, kitapları, yenilikçi bir rahip olması, halkı bilinçlendirmek için yaptığı konuşmalar, ülkeden kovulması, yerleştiği Yugoslavya’da da çok sevilen bir hatip olması, kanser hastalığını yenilip Paris’te vefat etmesi anlatılmaktadır.

Finlandiya ile ilgili olan bu kitabında ise, Finlandiya’nın gelişmesi ve halķın aydınlanması, kendisine güveninin gelmesi için büyük emek veren Snelman yer alsa da, Snelman’ı da yazarın hayal gücü ile geliştirdiği görülmektedir. Giriş kısmında da Snelman’ın hayat hikayesine yer verilmiştir.
Kitap ilk kez 1923’te yayınlanmıştır.
Bu kitabın Türkiye tarihi açısından da ayrı bir önemi bulunmaktadır.
“Türkçe’ye, Bulgarcadan çevrilen kitap, 1928 yılında, Istanbul’da kitapçılarda yerini aldı. O yıllarda kırılma döneminden geçen ülkede, Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğini yaptığı çağdaşlaşma süreci yaşanmaktaydı. Petrov’un kitabının Atatürk’ün eline nasıl geçtiği bilinmemektedir. Fakat okuduktan sonra o kadar etkilenmişti ki, kitabın ülkedeki bütün eğitim kurumlarının, özellikle de askeri okulların ders programına dahil edilmesini emretti. Türk subayları ülkelerinde “hayatın yenilenmesi” çalışmalarında rehber kabul edilen “Beyaz Zambaklar Ülkesinde” kitabını uzun yıllar boyunca kaynak eser olarak okudular.Kitap her baskısı 12 bin ile 25 bin arasında olmak üzere, en az 16 baskıya ulaştı…”Sayfa 48.
Kitapla Petrov önemli bir fikir aşılamaktadır:
“İnsanlar ülkelerinin geleceğine dair taşıdıkları kişisel sorumluluğun bilincine varmazlarsa, ülkelerin kalkınması ve rafaha kavuşması da mümkün olmayacaktır. Her bir insan gerçek vatandaş, yaşam mimarı olmalı-Petrov”un bütün çalışmalarının ana konusu budur.”Sayfa 49.
Gelelim kitaba, kitaptaki bölümler şöyle;
1 Mene, Tekel, Peres
Kutsal kitapta bir hikayede, bir hükümdarın sarayında yazan kelimelerdir. Bilge Daniel, bunu hayat gücünü yitiren devletlerin kaçınılmaz sonu olarak söyler.Yazar ise şunu söylemektedir
Düşüncesiz olmayın.
Solucanlar gibi kendi küçük işleriniz ve önemsiz kaygılarınızın çevresine üşüşerek, bunların arasında kaybolmayın.
Devletinizin temellerini nasıl sağlamlaştırabileceğinizi, halkınızın eğitim ve kültür düzeyini nasıl yükseltebileceğinizi düşünün.Sayfa 56.
2 Kahramanlar ve Kitle
“Her halkın içinden hem büyük şahsiyetler hem de aşagılık insanlar çıkabilmektedir. Bunların hangisinin iktidara gelecegini belirleyen temel etken halk kitlelerine hakim olan ruh halidir. Halkın sahip olduğu değerler nelerdir? Zekası, iradesi ve vicdanı gelişmekte midir, yoksa zehirli otlar sarmış gibi, çürüyerek yok mu olmaktadır?” Sayfa 61
3 İkuynen Taystelu (Sonsuz Mücadele)
Burası kitapta en sevdiğim bölümü oldu, Fin halkının yokluk içindeki mücadelesi.
4 Suomi
5 Snelman
6 Din Adamları
7 Yönetim
8 Kışla
9 Futbol
10 Ebeveynler ve Çocuklar
11 Karokep
Ünlü katil Karokep’ in değişimini anlatan Tatlı Kralı Yarvinen
12 Köylüler
13 Papaz McDonald
” Ben sendeyim, sen de bendesin, biz dünyada dünya da bizdedir, hepimiz bir bütünüz. Dünyaya zarar verirsen, insanlara veya hayvanlara kötülük yaparsan, kendine zarar vermiş, kendini sakatlamış ve hayatını karartmış olursun. Dindarlık işte budur.” Sayfa 206

Kitap çok etkileyici bir kitap, gerçekten de insana benim de yapabileceğim birşeyler olmalı diye sorgulatıyor. Son kısımları biraz zor okunsa da kesinlikle herkese okumasını tavsiye ediyorum.

 Geri